| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Bizim ile sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik” (deyip kendi başlarının çaresine bakacaklardır.) |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Şüphe yok, bizimle sizin aranızda Allah tanıktır ki sizin kulluğunuzdan haberimiz bile yoktu. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Bizimle sizin aranızda hiç kimse, Allah'ın yaptığı gibi şahitlik yapamaz. Gerçek şu ki, bize tapındığınızın farkında bile değildik. |
| Ahmet Tekin Meali |
“Bizimle sizin aranızdaki konularda şâhit olarak Allah yeter, sizin bize taptığınızdan kesinlikle bizim haberimiz yok.”* |
| Ahmet Varol Meali |
Şimdi sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz biz sizin tapınmanızdan habersizdik." |
| Ali Bulaç Meali |
'Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik.' |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Şimdi sizinle bizim aramızda şâhid olarak Allah yeter. Doğrusu, ey müşrikler, sizin ibadetinizden, bizim aslâ haberimiz yoktu (çünkü işitmez, görmez ve duymazdık.)” |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
“Bizimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin bize ibadet ettiğinizden habersizdik” derler.(*)* |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
“Bu yüzden bizimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz ki biz sizin bize tapmanızdan tamamen habersizdik.” |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
28,29. O gün insanların hepsini bir araya toplarız da sonra bize ortak koşanlara: “Siz ve koştuğunuz ortaklar olduğunuz yerde kalınız” deriz. Sonra onları birbirinden ayırırız. O zaman bize ortak koşulan varlıklar, ortak koşanlara şöyle derler: “Siz (dünyada iken) bize tapmıyordunuz (aslında kendi arzularınıza tapıyordunuz). Şimdi sizinle bizim aramızda Allah şahittir ki, sizin tapmanızdan haberimiz bile yoktu.” * |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
28,29. Onların hepsini bir gün toplarız, sonra, puta tapanlara, "Siz ve putlarınız yerlerinize! deyip onları birbirlerinden ayırırız. Putları ise: "Bize tapmıyordunuz ki. Allah, sizinle bizim aramızda şahit olarak yeter. Sizin tapınmanızdan bizim haberimiz yoktu" derler. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Şimdi ise sizin bize tapınmanızdan habersiz olduğumuza dair sizinle bizim aramızda şâhit olarak Allah yeter.” |
| Diyanet Vakfı Meali |
Bu yüzden bizimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz ki biz sizin (bize) tapmanızdan tamamen habersizdik.» |
| Edip Yüksel Meali |
"Bizimle sizin aranızda ALLAH tanıktır ki, biz sizin kulluk etmenizden habersizdik."* |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Şimdi sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter. Sizin bize ibadet ettiğinizden bizim haberimiz yoktur" (diyecekler). |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Şimdi sizinle bizim aramızda şahid olarak, Allah yeter doğrusu «sizin ibadetinizden bizim asla haberimiz yoktu» |
| Hasan Basri Çantay Meali |
«Bizimle sizin aranızda şâhid olarak Allah yeter. Biz sizin tapmanızdan şübhesiz ki gaafildik (habersizdik)». |
| Hayrat Neşriyat Meali |
“Şimdi bizimle sizin aranızda şâhid olarak Allah yeter; doğrusu (biz) sizin (bize)tapmanızdan tamâmen habersiz olanlardık!” |
| İlyas Yorulmaz Meali |
“Sizin bize ibadet ettiğinizden bizim kesinlikle haberimiz yoktu. Zaten bunun böyle olduğuna, bizimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter” derler. |
| Kadri Çelik Meali |
“Allah, sizinle bizim aramızda şahit olarak yeter. Gerçekten sizin tapınmanızdan bizim haberimiz yoktu (derler).” |
| Mahmut Kısa Meali |
“Artık bizimle sizin aranızda şâhit olarak, Allah yeter. Doğrusu biz, sizin bize tapındığınızın farkında bile değildik. Ve asla ilâhlık iddiasında da bulunmamıştık. O hâlde bunun sorumluluğu, yalnızca size aittir.” |
| Mehmet Türk Meali |
…şimdi Allah bizimle sizin aranızda şâhit olsun ki, kesinlikle biz sizin bize tapınmanızdan habersizdik” derler. |
| Muhammed Esed Meali |
bizimle sizin aranızda hiç kimse Allah'ın yaptığı gibi şahitlik yapamaz: gerçek şu ki, [bize] tapındığınızın farkında bile değildik”. 47 |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
ve artık bizimle sizin aranızda şahid olarak Allah’ın yeterli olduğu (bir hakikat var) ki, o da şu: Sizin (bize) kulluk ettiğinizden bizim hiç haberimiz olmadı bile.” |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«İmdi Allah Teâlâ, bizim aramızla sizin aranızda şahit olmak için yeter. Muhakkak ki, biz sizin tapınmanızdan elbette habersiz idik.» |
| Suat Yıldırım Meali |
28, 29. Gün gelir, onların hepsini bir araya toplayıp sonra Allah'a şirk koşanlara: “Siz de, taptığınız şerikleriniz de yerlerinize! ” deriz. Artık onları putlarından tamamen ayırmışızdır. Şerikleri: “Siz dünyada bize tapmıyordunuz. Allah da üzerimizde şahittir ki sizin bize taptığınızdan hiç mi hiç haberimiz yoktu! ” derler. [18, 47; 30, 14-43; 19, 82; 46, 5-6] |
| Süleyman Ateş Meali |
Şimdi bizimle sizin aranızda Allah'ın şahid olması yeter; doğrusu biz sizin (bize) tapmanızdan tamamen habersizdik! |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
“Aramızda şahit olarak Allah yeter. Bize kulluk ettiğinizi, gerçekten fark edememiştik.” |
| Şaban Piriş Meali |
28,29. -O gün onların hepsini bir araya toplarız. Sonra şirk koşanlara:-Siz ve ortaklarınız (şirk koştuklarınız) yerlerinize!deriz. Ve aralarını ayırırız. Ortak koştukları :-Siz bize kulluk etmiyordunuz. Allah, sizinle bizim aramızda şahit olarak yeter. Sizin bize kulluk ettiğinizden haberimiz yoktu, derler. |
| Ümit Şimşek Meali |
“Sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah kâfidir. Sizin ibadetinizden bizim haberimiz bile yoktu!” |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Sizinle bizim aramızda tanık olarak Allah yeter. Doğrusu, biz sizin ibadetinizden tamamen habersizdik." |
| M. Pickthall (English) |
Allah sufficeth as a witness between us and you, that we were unaware of your worship. |
| Yusuf Ali (English) |
"Enough is Allah for a witness between us and you: we certainly knew nothing of your worship of us!"(1419)* |