| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve şüphesiz, Senin Rabbin, sinelerinin gizli tuttuklarını da ve açığa vurduklarını da kesin olarak bilmektedir (ve kaydetmektedir). |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve şüphe yok ki Rabbin, gönüllerinde gizlediklerini de bilir elbette, açığa vurduklarını da. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Ve yine Rabbin, elbette onların kalplerinin neleri gizlediğini ve neleri açığa vurduğunu da bilmektedir. |
| Ahmet Tekin Meali |
Rabbin, elbette onların gönüllerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.* |
| Ahmet Varol Meali |
Şüphesiz Rabbin onların gönüllerinin gizlediğini de açığa vurduklarını da kesin olarak bilmektedir. |
| Ali Bulaç Meali |
Ve şüphesiz, senin Rabbin, sinelerinin gizli tuttuklarını ve açığa vurduklarını kesin olarak bilmektedir. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Şüphe yok ki, senin Rabbin, kalblerinin gizlediği kini ve açıkladıkları küfrü tamamen biliyor. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve şüphesiz sahibin olan Allah, onların içlerinde gizlediklerini de açıkladıklarını da çok iyi bilmektedir. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Rabbin, elbette onların kalplerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Ve şüphesiz, senin Rabbin, onların gönüllerinde gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da kesin olarak bilmektedir. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Şüphesiz Rabbin onların gönüllerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Şüphesiz senin Rabbin, onların kalplerinin gizlediği şeyleri de, açığa çıkardıklarını da mutlaka bilir. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Rabbin elbette onların kalplerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. |
| Edip Yüksel Meali |
Ve Rabbin onların göğüslerinin gizlediğini de açığa vurduğunu da elbette bilir. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Rabbin elbette onların sinelerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Halbuki sîneleri ne gizliyor ve ne i'lân ediyorlar rabbın her halde hepsini biliyor |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Senin Rabbin, Onların sînelerinin saklamakda olduklarını da, açıklayageldiklerini de muhakkak biliyor. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Ve muhakkak ki Rabbin, onların sîneleri neyi gizliyor ve neyi açıklıyorsa elbette bilir. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Elbetteki Rabbin onların göğüslerinin neyi sakladığını ve neyi açığa vurduğunu kesinlikle biliyor. |
| Kadri Çelik Meali |
Ve şüphesiz senin Rabbin, onların sinelerinin gizli tutmakta olduklarını da açığa vurduklarını da kesin olarak bilmektedir. |
| Mahmut Kısa Meali |
Fakat şunu unutmasınlar: Elbette Rabb’in, onların kalplerinde gizledikleri şeyleri de biliyor, açığa vurdukları şeyleri de. Öyle ki: |
| Mehmet Türk Meali |
Rabbin elbette onların gönüllerinin gizlediklerini de açığa vurduklarını da çok iyi bilir. |
| Muhammed Esed Meali |
Ve yine senin Rabbin onların kalplerinin gizlediği şeyleri de, açığa vurduğu şeyleri de bütünüyle bilmektedir; |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Yine unutma ki, senin Rabbin onların kalplerinin gizlediklerini de açığa vurduklarını da elbette bilir. |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve şüphe yok ki, senin Rabbin onların sinelerinin neyi sakladığını ve neyi ilan ettiklerini elbette bilir. |
| Suat Yıldırım Meali |
Rabbin, onların gerek sinelerinin sakladığı, gerek açığa vurdukları her şeyi tamamen bilmektedir. [13, 10; 207; 11, 5; 27, 25] |
| Süleyman Ateş Meali |
Ve Rabbin elbette onların göğüslerinin gizlediğini de, açığa vurduklarını da bilir. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Senin Sahibin içlerinde taşıdıklarını da açığa vurduklarını da çok iyi bilir |
| Şaban Piriş Meali |
Rabbin, onların içlerinde gizlediklerini de, açığa vurduklarını da elbette bilir. |
| Ümit Şimşek Meali |
Rabbin onların gönüllerinde saklı olanı da bilir, açığa vurduklarını da. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ve senin Rabbin, onların göğüslerinin sakladığını da açığa vurduğunu da çok iyi bilir. |
| M. Pickthall (English) |
Lo! thy Lord knoweth surely all that their bosoms hide, and all that they proclaim. |
| Yusuf Ali (English) |
And verily thy Lord knoweth all that their hearts do hide. As well as all that they reveal. |