| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve (ahirette de) onları, (Kur’an ve peygamber lisanıyla) kendilerine tarif edip-tanıttığı cennete sokacaktır. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve cennete sokar onları ve cenneti, onlara tanıtmaktadır. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Ve onları kendilerine tanıttığı cennetine sokacaktır. |
| Ahmet Tekin Meali |
Onları, kendilerine tanıttığı Cennet'e koyacaktır. |
| Ahmet Varol Meali |
Onları kendilerine tanıttığı cennete sokacaktır. |
| Ali Bulaç Meali |
Ve onları, kendilerine tarif edip-tanıttığı cennete sokacaktır. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Onları, (dünyada) kendilerine tanıtmış olduğu cennete koyar. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Onları (daha önce) kendilerine tarif ettiği Cennete koyacaktır. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Onları, kendilerine tanıttığı cennete koyacaktır. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
5,6. (Allah,) o cihad edenleri, hidayete erdirecek, durumlarını düzeltip ıslah edecek ve onları, kendilerine (önceden) tanıttığı cennete koyacaktır. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Onları, kendilerine anlattığı cennete koyar. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onları, kendilerine tanıttığı cennete koyacaktır. |
| Diyanet Vakfı Meali |
5, 6. Allah onları muratlarına erdirecek, gönüllerini şâdedecek ve onları, kendilerine tanıttığı cennete sokacaktır. |
| Edip Yüksel Meali |
Onları kendilerine tanıtmış olduğu cennete sokacaktır. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onları, kendilerine tanıttığı cennete koyacaktır. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve kendilerini Cennete koyar, onu onlar için güzel kokularla donatmaktadır |
| Hasan Basri Çantay Meali |
onları, kendilerine tanıtdığı, cennete sokar. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Ve onları, o Cennete koyacaktır ki, onu kendilerine ta'rîf etmiştir. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Onları daha önce tanıttığı cennetlere koyacak. |
| Kadri Çelik Meali |
Ve onları, kendilerine tanıttığı cennete sokacaktır. |
| Mahmut Kısa Meali |
Ve en sonunda onları, kendilerine söz verdiği cennet bahçelerine koyacaktır. O hâlde; |
| Mehmet Türk Meali |
Ve onları, kendileri için (en güzel şekilde) süslediği1 cennete sokacaktır.* |
| Muhammed Esed Meali |
ve onları kendilerine vaad ettiği cennete koyacaktır. |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Nihayet onları kendilerine tarif ettiği cennete koyacaktır. |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve onları cennete girdirir. Onu kendilerine bildirmiştir. |
| Suat Yıldırım Meali |
Onları, kendilerine tanıtmış olduğu cennetine alır. |
| Süleyman Ateş Meali |
Onları, kendilerine tanımladığı cennete sokacaktır. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Onları kendilerine tarif ettiği cennete koyacaktır. |
| Şaban Piriş Meali |
Onları, kendilerine tanıttığı cennete koyacaktır. |
| Ümit Şimşek Meali |
Ve kendilerine anlattığı Cennete onları yerleştirir. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ve onları, kendilerine tanımlamış olduğu o cennete koyacaktır. |
| M. Pickthall (English) |
And bring them in unto the Garden which He hath made known to them. |
| Yusuf Ali (English) |
And admit them to the Garden which He(4826) has announced for them.* |