| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(O sırada) Şehrin ta öbür ucundan (inançlı ve vicdanlı) bir adam (Habib-i Neccar) koşarak geldi ve dedi ki: “Ey kavmim; uyun bu gönderilen elçilere!” (İtiraz ve inkâr etmeyin.) |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve şehrin ta öte ucundan birisi, koşarak gelmişti de ey kavmim demişti, uyun peygamberlere.* |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Şehrin taa öbür ucundan bir adam, başına gelecek herşeyi göze alarak çıkageldi ve dedi ki: “Ey kavmim! Şu görevli Allah elçilerini, dinleyin ve dediklerini tutun. |
| Ahmet Tekin Meali |
O sırada şehrin ta ucundan güvenilir bir adam koşarak geldi.
“Ey kavmim, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderilen peygamberlere uyun, tebliğlerini kabul edin” dedi. |
| Ahmet Varol Meali |
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak gelip dedi ki: "Ey kavmim! Elçilere uyun. |
| Ali Bulaç Meali |
Şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi: 'Ey kavmim, elçilere uyun' dedi. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
(O esnada, elçilerin geldiğini haber alan ve Allah'a ibadet etmekte olan) bir adam (Habîbü'n-Neccar), şehrin tâ ucundan koşarak geldi (ve şöyle) dedi: “- Ey kavmim, uyun bu gönderilen elçilere; |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve bu arada şehrin kenar mahallesinden bir adam koşarak geldi: “Ey milletim bu elçilere uyunuz! |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Şehrin en kültürlü adamlarından biri koşarak gelip şöyle dedi: “Ey topluluk, bu peygamberlere uyunuz!” |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Bu elçilere uyun!” |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam gelmiş ve şöyle demişti: "Ey Milletim! Gönderilen elçilere uyun." |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Bu elçilere uyun.” |
| Diyanet Vakfı Meali |
Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. «Ey kavmim! dedi, bu elçilere uyunuz!» |
| Edip Yüksel Meali |
Kentin en uzak yakasından bir adam koşarak, "Ey halkım," dedi, "Elçilere uyun." |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
O sırada şehrin ta ucundan bir adam koşarak geldi ve: "Ey kavmim! Uyun o elçilere!" |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
O esnada şehrin tâ ucundan bir er koşarak geldi, ey hemşerilerim: dedi: uyun o gönderilen Resullere |
| Hasan Basri Çantay Meali |
O şehrin en uc (kenar) ından koşarak bir adam geldi. «Ey kavmim, dedi, uyun o gönderilmiş olanlara». |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Derken şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi; dedi ki: “Ey kavmim! (Bu)elçilere uyun!”(1)* |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Kasabanın uzak bir yerinden koşarak gelen bir adam “Ey Kavmim! Gelen bu elçilere uyun.” |
| Kadri Çelik Meali |
Derken şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi de, “Ey kavmim! Elçilere uyun” dedi. |
| Mahmut Kısa Meali |
Derken, davetçilerle inkârcılar arasında bu mücâdele sürüp giderken, şehrin ta öte ucundan bir yiğit adam, başına gelecek her şeyi göze alarak koşa koşa oraya geldi: Nefes nefese, “Ey halkım!” diyordu, “Gelin bu Elçilere uyun!” |
| Mehmet Türk Meali |
Şehrin en saygın kimselerinden1 bir adam koşarak geldi ve: “Ey kavmim! Elçilere uyun.” dedi. (Ve şöyle devam etti:)* |
| Muhammed Esed Meali |
Kentin en uzak ucundan bir adam koşarak geldi [ve] “Ey kavmim!” dedi, “Bu elçilere uyun! |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Derken, şehrin en uzağından bir adam[3939] koşarak gelip “Ey kavmim!” dedi, “Elçilere uyun!* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
O şehrin en uzak bir tarafından bir er, koşar bir halde geldi. Dedi ki: «Ey kavmim! O gönderilmiş olanlara tâbi olun.» |
| Suat Yıldırım Meali |
Derken. . . şehrin öte başından, koşarak bir adam geldi ve onlara dedi ki: “N'olur ey kavmim! Gelin siz bu resullere uyun! ”* |
| Süleyman Ateş Meali |
Kentin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi: "Ey kavmim, elçilere uyun." dedi. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi; “Ey kavmim, uyun bu elçilere!” dedi. |
| Şaban Piriş Meali |
Şehrin öbür ucundan koşa koşa bir adam geldi:-Ey halkım elçilere tabi olun, dedi.. |
| Ümit Şimşek Meali |
Derken şehrin uzak tarafından bir adam koşarak geldi.(8) “Ey kavmim,” dedi. “Elçilere uyun.* |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kentin öbür ucundan bir adam koşarak gelip şöyle dedi: "Ey topluluk, bu elçilere uyun!" |
| M. Pickthall (English) |
And there came from the uttermost part of the city a man running. He cried: O my people! Follow those who have been sent! |
| Yusuf Ali (English) |
Then there came running, from the farthest part of the City, a man,(3966) saying, "O my people! Obey the messengers:* |