| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
"Bana da ancak, sadece apaçık bir uyarıcı olduğum için vahyolunmaktadır." |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Bana vahyedilmede ve ben, ancak apaçık bir korkutucuyum. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
O konular, Allah tarafından bana vahiyle bildirilmemiş olsaydı, ben de size apaçık bir uyarıda bulunamazdım. |
| Ahmet Tekin Meali |
“Ben ancak, sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahiy geliyor.” |
| Ahmet Varol Meali |
Bana ancak benim apaçık bir uyarıcı olmamdan dolayı (bunlar) vahyediliyor." |
| Ali Bulaç Meali |
'Bana ancak, yalnızca apaçık bir uyarıcı olduğum vahyolunmaktadır.' |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Fakat ben, açık olarak korkutan bir peygamber olduğum içindir ki, (Adem hakkında meleklerin çekişmesine dair) o ilim bana vahyolunuyor.” |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
“Ancak apaçık bir uyarıcı olduğum bana vahyediliyor.” |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
“Bana sadece apaçık bir uyarıcı olduğumdan dolayı vahyediliyor.” |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
“Bana ancak, benim sadece bir uyarıcı olduğum vahyediliyor.” |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
"Bana sadece vahyolunuyor; doğrusu ben ancak apaçık bir uyarıcıyım." |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Bana ancak, benim sadece bir uyarıcı olduğum vahyediliyor.” |
| Diyanet Vakfı Meali |
Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyolunuyor. |
| Edip Yüksel Meali |
"Apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyediliyor." |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Ancak ben açıktan açığa korkutmakla görevli olduğum için o bilgi bana vahyediliyor." |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Fakat ben açık inzar edecek bir Peygamber olduğum içindir ki o ılmin bana vahy olunuyor |
| Hasan Basri Çantay Meali |
«Ben ancak gelecek tehlikeleri apaçık haber verici (bir peygamber) olduğum içindir ki (o ilim) bana vahy olunuyor». |
| Hayrat Neşriyat Meali |
“Doğrusu ben ancak apaçık bir korkutucu (peygamber) olduğum için bana vahyediliyor.” |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Ancak bunlar bana vahy ile bildiriliyor. Bana düşende bunları size açıkça duyurmak. |
| Kadri Çelik Meali |
“Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyolunuyor.” |
| Mahmut Kısa Meali |
“Ancak şu var ki, insanları açık ve net olarak uyarmakla görevli bir uyarıcı olduğum için, o Yüce Toplulukta olup bitenleri anlatan bu mesajlar bana gönderilmiştir: |
| Mehmet Türk Meali |
“Bana sadece benim ancak apaçık bir uyarıcı olduğum vahyedilmektedir.” (de.) |
| Muhammed Esed Meali |
o, [Allah] tarafından bana vahyedilmemiş olsaydı ben de [size] apaçık bir uyarıda bulunamazdım!” 53 |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
ne var ki bana, sadece apaçık bir uyarıcı olduğum bildirilmektedir.” |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«Bana vahyolunmuyor, ancak ben şüphe yok bir apaçık korkutucu olduğum için (vahyolunuyor).» |
| Suat Yıldırım Meali |
Şu var ki: Bana sadece, açıkça uyarmak için gönderilen bir elçi olduğum vahyolunuyor. ” |
| Süleyman Ateş Meali |
Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için (bu bilgi) bana vahyediliyor.* |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Bana sadece, doğruları açıklayan bir uyarıcı olmam vahyedilmektedir.” |
| Şaban Piriş Meali |
Bana, apaçık bir uyarıcı olmamdan başka bir şey vahyolunmuyor. |
| Ümit Şimşek Meali |
Yalnız, ben apaçık bir uyarıcı olduğum için, bunlar bana vahyolunuyor. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Bana, sadece açık bir uyarıcı olduğum vahyediliyor." |
| M. Pickthall (English) |
It is revealed unto me only that I may be a plain warner. |
| Yusuf Ali (English) |
´Only this has been revealed to me: that I am to give warning plainly and publicly."(4224)* |