| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Şüphesiz, biz bundan önce (dünyada iken, çok şükür ki) O'na dua (kulluk) ederdik. Gerçekten O, İyiliği bol, Esirgemesi çok olanın ta kendisidir.” |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Gerçekten de önceden onu çağırırdık; şüphe yok ki o, şanı yüce bir lütuf sahibidir, rahimdir. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Biz bundan önce dünyada da, O'na yalvarıp ibadet ederdik. Çünkü O, iyiliği bol ve rahmeti geniştir.” |
| Ahmet Tekin Meali |
“Biz, bundan önce devamlı O'na kulluk ve ibadet ediyor, ona yalvarıyorduk. İhsan ve kerem sahibi, engin merhamet sahibi olan O'dur.” |
| Ahmet Varol Meali |
Şüphesiz biz daha önce O'na yalvarırdık. Gerçekten iyilik eden, rahmet eden O'dur." |
| Ali Bulaç Meali |
'Şüphesiz, biz bundan önce O'na dua (kulluk) ederdik. Gerçekten O, iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta kendisidir.' |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Biz, bundan önce O'na ibadet ediyorduk ve bizi korumasını istiyorduk. Gerçekten O, kerem sahibidir, Rahîm'dir. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Çünkü biz, daha önce Allah’a yalvarıyorduk. Gerçekten O, çok hayırsever ve çok acıyandır. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
“Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü asıl iyilik sahibi ve merhamet eden O'dur.” |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
“Gerçekten biz bundan önce (dünyada) O'na yalvarırdık (ibadet ederdik). Şüphesiz O, iyiliği ve merhameti bol olandır.” |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
26,27,28. "Doğrusu bundan önce ailemizin yanında bile korku içindeydik; Allah lütfedip bizi kavurucu azabdan korudu; doğrusu bundan önce de O'na yalvarıyorduk; şüphesiz O, iyilik yapandır, acıyandır" derler.* |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Gerçekten biz bundan önce O’na yalvarıyorduk. Şüphesiz O, iyilik edendir, çok merhametlidir.” |
| Diyanet Vakfı Meali |
«Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur.» * |
| Edip Yüksel Meali |
"Biz daha önce O'na yalvarırdık; O, İyilik edendir, Rahimdir." |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur." |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Evet biz bundan evvel ona duâ ediyor korumasını istiyorduk, hakikat o öyle keremkâr öyle rahîm |
| Hasan Basri Çantay Meali |
«Gerçek biz bundan evvel (müvahhid olarak) Ona ibâdet ediyorduk. Şübhesiz ki O, (evet) O, (va'dinde saadık) ihsanı bol, çok esirgeyicidir». |
| Hayrat Neşriyat Meali |
“Gerçekten biz, bundan önce O'na duâ ediyorduk. Şübhesiz ki Berr (çok lütufta bulunan), Rahîm (çok merhamet eden) ancak O'dur.” |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Biz, daha önce dünyada iken, yalnızca Allah'a dua ederdik. Çünkü bütün iyilikleri yapan ve merhametli olan O dur. |
| Kadri Çelik Meali |
“Hiç şüphesiz biz bundan önce O'na dua (kulluk) ederdik. Gerçekten O, iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta kendisidir.” |
| Mahmut Kısa Meali |
“Çünkü biz, dünyadayken yalnızca O’na kulluk eder ve sadece O’na yalvarırdık. Gerçekten O, iyilik edendir, çok merhametlidir.” |
| Mehmet Türk Meali |
“Şüphesiz biz bundan önce, sadece Ona kulluk ederdik. Gerçekten O, iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta kendisi imiş." (diyecekler.) |
| Muhammed Esed Meali |
Şüphesiz biz bundan önce [yalnız] O'na yalvarırdık: [ve O, bize şimdi gösterdi ki 16 ] yalnız O'dur gerçekten iyilik eden ve gerçek rahmet kaynağı!” |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Şüphesiz biz bundan önce de hep O’na dua ederdik; çünkü O, evet O’dur mutlak iyi olan sonsuz rahmet sahibi.” |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki, biz evvelce O'na dua eder olmuştuk. Muhakkak ki o, vaadinde sâdıkdır, çok esirgeyicidir.» |
| Suat Yıldırım Meali |
Çünkü biz daha önce Allah'a dua ve ibadet eder, bizi ateşten korumasını niyaz ederdik. Gerçekten O, berr'dir, rahîmdir (hayırların kaynağıdır, merhamet ve ihsanı boldur). |
| Süleyman Ateş Meali |
Biz bundan önce yalnız O'na yalvarır(bizi korumasını O'ndan niyaz eder)dik. Çünkü iyilik eden, esirgeyen O'dur, O. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Şimdiye kadar hep bunu ister dururduk. Çünkü Allah’ın iyiliği ve ikramı boldur.” |
| Şaban Piriş Meali |
Biz, önceden de ona dua ediyorduk. Gerçekten O, iyilik sahibi, merhamet sahibidir. |
| Ümit Şimşek Meali |
“Bundan önce biz Ona dua ederdik. Gerçekten O pek lütufkâr ve esirgeyicidir.” |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Biz önceden O'na yakarıyorduk. Çünkü O'dur Berr, cömertçe iyilik eden; O'dur rahmeti sınırsız olan." |
| M. Pickthall (English) |
Lo! we used to pray unto Him of old. Lo! He is the Benign, the Merciful. |
| Yusuf Ali (English) |
"Truly, we did call unto Him from of old: truly it is He, the Beneficent, the Merciful!"(5062)* |