| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Nihayet (Firavun ve ordusu) Güneş’in doğuş vakti onları (Musa’yı ve İsrailoğullarını) izlemeye koyulmuşlardı. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Firavun'a uyanlar, gün doğunca İsrailoğullarının artlarına düştüler. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Firavun ve orduları gün doğarken, İsrailoğullarının arkalarına düştüler. |
| Ahmet Tekin Meali |
Firavun ve adamları güneş doğarken onların peşlerine düştüler.* |
| Ahmet Varol Meali |
(Firavun ve adamları) güneş doğarken onların arkalarına düştüler. |
| Ali Bulaç Meali |
Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Nİhayet güneş doğarken (Firavun ordusu), İsraîloğullarının arkalarına düştüler. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
(Yani) şarka doğru onları takip etmeye başladılar. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
57,58,59,60. Bunun üzerine Firavun'un adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece onlara İsrâiloğulları'nı mirasçı kıldık. Ancak Firavun'un adamları, güneş doğarken İsrâiloğulları'nın ardına düştüler. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
(Firavun ve adamları) gün doğarken (Musa ve ashabını yakalamak için) onları takibe koyuldular. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Firavun ve adamları güneş üzerlerine doğarken onların ardına düştüler. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Firavun ve adamları gün doğarken onları takibe koyuldular. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Derken (Firavun ve adamları) gün doğumunda onların ardına düştüler. |
| Edip Yüksel Meali |
Onları doğuya doğru izlediler. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Derken (Firavun ve adamları) güneş doğmuştu ki, onların ardına düştüler. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Derken arkalarına düştüler Güneş doğmuştu |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Derken (Fir'avncular) güneş doğarken onların arkalarına düşdüler. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Derken, (Fir'avun ve askerleri) gündoğumuna ulaşan kimseler iken (erkenden)onların peşine düştüler. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Sonra güneş doğarken İsrail oğullarının peşine düştüler. |
| Kadri Çelik Meali |
Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular. |
| Mahmut Kısa Meali |
Derken Firavun ve ordusu, gün doğarken onları takibe koyuldular. |
| Mehmet Türk Meali |
(Ve sonunda Firavun ve adamları) gün doğumunda onların ardına düştüler. |
| Muhammed Esed Meali |
Ve sonunda [Mısırlılar] gün doğarken onlara yetiştiler; |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Derken, gündoğumunda onların ardına düştüler. |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Derken (Fir'avun ile kuvvetleri) güneş parlamaya başlamış iken onların (İsrailoğullarının) arkalarına düştüler. |
| Suat Yıldırım Meali |
(Takip kıssasına dönelim) Güneş doğup ortalığı aydınlatırken Firavun'un ordusu onları takibe koyuldu. [44, 24] |
| Süleyman Ateş Meali |
(Fir'avn ve adamları), güneş doğarken onların ardına düştüler. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Gün doğarken onların peşine düştüler. |
| Şaban Piriş Meali |
Güneşin doğuşuyla birlikte onların peşine düştüler. |
| Ümit Şimşek Meali |
Gün doğarken peşlerine düştüler. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Firavun ve adamları, gün doğarken onları izlemeye başladılar. |
| M. Pickthall (English) |
And they overtook them at sunrise. |
| Yusuf Ali (English) |
So they pursued them(3170) at sunrise.* |