| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Şimdi bir bak, uyarılanlar (ve söz tutmayanlar) nasıl bir akıbete uğramışlardır! |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Bak da gör, korkutulanların sonucu ne oldu. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Bak da gör, uyarılanların sonucu ne oldu? |
| Ahmet Tekin Meali |
Sorumluluk, hesap ve ceza hatırlatılarak uyarılıp da, doğru yola gelmeyenlerin âkıbetlerinin nasıl olduğuna ibret nazarıyla bir bak, incele. |
| Ahmet Varol Meali |
Uyarılanların sonlarının nasıl olduğuna bir bak! |
| Ali Bulaç Meali |
Uyarılanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Şimdi bak, o korkutulanların akıbeti (helâk edilişleri) nasıl oldu? |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
73, 74. İhlâsa muvaffak olmuş olan kullarımız hariç; o uyarılanların sonunun nasıl olduğunu gör! |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Uyarılanların sonucunun ne olduğuna bir bak! |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
72,73. Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik. Şimdi bak, uyarılıp ta yola gelmeyenlerin sonu ne oldu? |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Uyarıldığı halde yola gelmeyenlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak! |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bak, uyarılanların sonu nasıl oldu! |
| Diyanet Vakfı Meali |
Uyarılanların âkıbetinin ne olduğuna bir bak! |
| Edip Yüksel Meali |
Uyarılanların sonunun nasıl olduğuna bir bak. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sonra da bak o uyarılanların sonu nasıl oldu? |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sonra da bak o inzar edilenlerin akıbeti nasıl oldu? |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Bak, o korkutulanların akıbeti nice oldu! |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Artık bak, o korkutulanların âkıbeti nasıl oldu? |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Bak bakalım, uyarılanların sonu nasıl olmuş. |
| Kadri Çelik Meali |
Uyarılıp korkutulanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak! |
| Mahmut Kısa Meali |
İşte bak, güzelce uyarıldıkları hâlde, Allah’a başkaldıranların sonu nice olmuş! |
| Mehmet Türk Meali |
Uyarıldıkları (halde uymayanların) sonunun ne olduğuna bir bak! |
| Muhammed Esed Meali |
Bak şu uyarılmış olanların haline! |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
dön de bir bak şu uyarılmış olanların akıbeti nasılmış? |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık bak, o korkutulmuş olanların akibetleri nasıl oluverdi? |
| Suat Yıldırım Meali |
İşte bak ve düşün: O uyarılanların âkıbeti nice oldu? |
| Süleyman Ateş Meali |
Bak, o uyarılanların sonu nice oldu. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Bak bakalım; uyarılanların sonu nasıl olmuş! |
| Şaban Piriş Meali |
Uyarılanların sonu nasıl oldu bir bak! |
| Ümit Şimşek Meali |
Şimdi bak, uyarılanların sonu ne oldu? |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bir bak, nasıl oldu uyarılanların sonu! |
| M. Pickthall (English) |
Then see the nature of the consequence for those warned, |
| Yusuf Ali (English) |
Then see what was the end of those who(4078) were admonished (but heeded not),-* |